top of page
blog.png

İÜPK BLOG

AHMET HAMDİ TANPINAR – SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ ÜZERİNE




Saatleri Ayarlama Enstitüsü; Ahmet Hamdi Tanpınar'ın en önemli eserlerinden biridir. Ahmet Hamdi Tanpınar bu eserinde, Türk toplumunun; Tanzimat öncesi, Tanzimat ve Cumhuriyet Dönemindeki değişim sürecini gözlemlemiş ve kitabına ustalıkla aktarmıştır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, çok yönlü ele alınması gereken bir eserdir. Kitabın en önemli karakteri Hayri İrdal’dır. Ahmet Hamdi Tanpınar, bu romanı Hayri İrdal’ın anıları şeklinde kaleme almıştır.


Ahmet Hamdi Tanpınar, Hayri İrdal karakteri ile; Türk toplumunun, batılılaşma etkisiyle değişimini gözler önüne serer. Kitapta değinilmek istenen en önemli konu; batılılaşmanın Türk toplumu tarafından doğru anlaşılamamasıdır. Toplum batılılaşmaya uyum sağlayamamakta ve kimlik bunalımı yaşamaktadır.


Saatleri Ayarlama Enstitüsü; Hayri İrdal'ın dedesinin bir cami yaptırmak istemesiyle başlar. Dedesi camiye Mübarek isminde bir ayaklı saat, halı ve levha gibi birkaç şey alır ve vefat eder. Artık bu görev Hayri İrdal’ın babasına vasiyet edilmiştir ancak yıllar geçtikçe aile fakirliğe sürüklenir ve cami inşa edilemez. Burada Hayri İrdal’ın dedesini Osmanlı Devleti ile özdeşleştirirsek, Hayri İrdal ve babası Osmanlı Devleti'nden kalan borçlarla uğraşan yeni Türkiye gibidir.


Hayri İrdal, çocukluk döneminde saatlere ilgi duymaya başlar. Bu ilgi Muvakkit Nuri Efendi’nin yanında çıraklık yapması ile devam eder. Saatlerde, insan ve kainat arasında önemli benzerlikler gören Muvakkit Nuri Efendi işini layıkıyla yapan biridir. Hayri İrdal burada saatlerle ilgili birçok bilgiye vakıf olur.


Tanzimat öncesi dönemde ana karakterimiz Hayri İrdal ve çevresi simya ile ilgilenir. Amaç değersiz madenlerden altın üretmeye çalışarak kolay yoldan para kazanmaktır çünkü yalnızca bu şekilde borçların ödenebileceği düşünülmektedir.


Hayri İrdal, askerden döndükten sonra Abdüsselam Efendi’nin beslemesi olan Emine isminde bir hanımla evlenir. Yalnız yaşayan Abdüsselam Efendi’nin konağında yaşamaya başlarlar. Eski günlerin aksine zengin bir adam olmayan Abdüsselam Efendi, etraftan borç olarak durumunu gizlemeye çalışır ve borç batağına sürüklenir. Gün geçtikçe fakirleşmeye başlar. Abdüsselam Efendi vefat ettiğinde alacaklılar Hayri İrdal’ın tepesinde belirir. Bütün bu zorlamalara daha fazla dayanamayan Hayri İrdal öfke nöbeti geçirir ve Adli Tıp bölümüne sevk edilerek Avrupa’da psikanaliz eğitimi almış Doktor Ramiz Bey’in hastası olur.

İki senedir kendine uygun hasta bulamamış olan Doktor Ramiz Bey, psikanaliz yöntemiyle Hayri İrdal’ı tedavi etmeye başlar. Hayri İrdal’ı dinledikten sonra “baba kompleksi” teşhisi koyar ancak onun bu konuyla ilgili hiçbir rüya görmediğini fark eder. Bunun üzerine, tamamen absürt bir şekilde, Hayri İrdal’dan “hastalığına daha uygun rüyalar görmesini” ister hatta “bu hafta görmesi lazım gelen rüyaların listesini” vermeye çalışır. Berna Moran’a göre Ahmet Hamdi Tanpınar; Doktor Ramiz’in Avrupa’da eğitim almış, genç bir aydın olmasından hareketle, onu Avrupa’ya giden, burada bir alanda tahsil yapan ve kendi alanlarında öğrendikleriyle Türkiye’nin bütün sorunlarını bir anda çözebileceğine inanan kişileri hicvettiğini ifade eder.


Tüm bu süreçlerden sonra Doktor Ramiz Bey, Hayri İrdal’ı Halit Ayarcı ile tanıştırır ve Hayri İrdal, Halit Ayarcı’nın bozuk olan saatini tamir eder. Bu adamdan çok etkilenen Halit Ayarcı, Saatleri Ayarlama Enstitüsü kurma fikrini ortaya atar.


Sanayi Devrimi'nin başladığı dönemde batılı toplumlarda fabrikalar artmış ve büyük saat kulelerine ihtiyaç duyulmuştur. Bu durumdan etkilenerek ülkenin birçok yerine saat kuleleri yapılır ancak saatler çalışmamaktadır, üretim tesisleri de kurulmamaktadır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, ülkede saatleri ayarlamak için kurulmuş bir enstitüdür. Enstitünün başına Halit Ayarcı geçer ve yanına Hayri İrdal'ı yardımcı olarak atar. Halit Ayarcı devlet kurumlarıyla görüşerek, hiçbir işlevi olmayan bu kuruma ödenek ayırtır, işe alımlar yapar. Başlarda Halit Ayarcı’nın fikirlerinden çok etkilenen Hayri İrdal, zaman geçtikçe ortada birtakım absürtlüklerin olduğunu fark eder ancak artık zengin ve saygın bir adama dönüştüğü için ses çıkarmaz. Bu durum aslında değişen toplum düzeninde bocalayan bireylerin genel duruşudur.


Ülkedeki tüm saatlerin ayarlanması ile ilgilenen, saatleri doğru olmayanlara para cezası veren bu enstitü; yabancı uzmanların verdikleri rapor ile kapanır. Aslında baştan beri saatleri ayarlamak için bir enstitü kurulmasına ihtiyaç yoktur.


Ahmet Hamdi Tanpınar; Cumhuriyet Devri Türkiyesi'nin bozuk müesseselerini Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabıyla tenkit etmiştir. Eski bir milletvekili olması hasebiyle Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabındaki tenkitleri kıymetlidir çünkü kitap, kurumların işlevsizliğini bizzat görmüş bir milletvekili tarafından yazılmıştır.


Derya Akarslan

68 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


  • Instagram
  • iupk logo
bottom of page