top of page
blog.png

İÜPK BLOG

“Dolanma, Bahçeni Ek.” ama ya “Dolanma Bahçeni Ek.”?

Bu sözü ilk gördüğüm andaki duygu ve düşüncelerimi, anın zamanından ve yerinden daha net bir biçimde hatırlıyorum. O andaki inancım, o sözün tam da ihtiyacım olan aydınlanmayı sağladığı yönündeydi, ta ki daha doğru yazılmış bir versiyonunu başka bir yerde görene kadar. Bir virgül eklemesinin bu denli büyük bir değişiklik yaratabileceğini öngörmek mümkün değildi elbette.


Sözün karşılaştığım ilk versiyonu, "Dolanma bahçesi mi? O da ne?" şeklinde uzun süre düşünmemi gerektirdi ve bir şeyler canlanmaya başladı gözümün önünde. Geniş, büyük bir bahçe düşünün. Evdeki işlerinizden bunaldığınızda, hayatın stresli kısmı çok ağır geldiğinde ve biraz dinlenmeye ihtiyaç duyduğunuzda oraya kaçabileceğiniz, güvenli bir yer. Sakin yürüyüşler yapıp kendinizle kalacağınız huzurlu bir alan. İşte burası sizin dolanma bahçeniz.


Benim için “dolanma bahçesi” psikolojik yaşantımı ifade ediyordu: Seçimlerimle çiçeklendirdiğim, zaman zaman durup dinlenmek için alan bulduğum, zaman zaman çok çabamı ve ilgimi gerektiren bitkilere sahip ama günün sonunda huzurlu, kişisel özgürlüğümün, keşif arzumun ve tüm bunların getirdikleri yeni deneyimlerin birbiriyle birlikte bulunduğu bir bahçe. Hayatı “olması gerektiği gibi” yaşamak da bu bahçeyi ekmekle ilgili; dolandığım yeri güzelleştirmek için emek ve vakit harcamayı, tam anlamıyla oraya yeni şeyler ekmeyi gerektiriyor iyi bir hayat sürdürebilmek. Bunlar üzerine düşünmek, hayatımda ilerleyeceğim yolu çizerken yorulduğum anlarda molalar vermek konusunda epey destek oldu bana. Günümüzde mola vermenin ve kendini öncelik yapmanın tembellikle sık sık karıştırıldığından yakınacağım yazımın bu noktasında; tam da bu bağlam üzerinden “Dolanma, bahçeni ek!” sözüyle ilgili söyleyeceğim birkaç şeyden bahsedebilirim şimdi.


Her ne kadar motive edici temeller üzerine kurulmuş olsa da bana dinlenmek hakkında kaygı verdiğini söylemem fazla olmaz, “dolanmayı” bir kenara bırakıp sadece kendimizi geliştirmek için harcayacağımız vaktin içsel bir kaynağı olabileceğinden şüphe duyuyorum. Birisine çalışması gerektiğini söylemek ve bunun için hiçbir sebep vermemek, üstelik sebep bulması için alan dahi yaratmamak gibi aslında o kişiye sadece “Dolanma.” demek. Sevdiğiniz herhangi bir şeyi düşünün mesela, hem de “verimli” sayılabilecek bir şeyden bahsedelim. Ben kitap okumaktan çok keyif alıyorum, sanırım bunu dolanmadan yapmam gerekseydi alamazdım. Aynı anda birkaç kitap okumayı seviyorum, onları aynı anda bitirmekte iyi olduğum gibi başladığım bazı şeyleri yarım bırakmak konusunda da fena sayılmam. Kıymetli birer parçamız olan tüm bu kısımları ne zaman kusur yaptık, merak ediyorum. İtalyanca ve Fransızcayı aynı anda öğrenmeyi deneyip, bir yandan da tembellik ederek ajandamda olması gereken “Günde yarım saat yeni bir dil öğrenmek için çalış.” maddesinin yanına tik atamamak ve buna sadece keyif aldığım sürece vakit ayırmak bana çok iyi öğrenilmiş iki dil kazandırmıyor, biliyorum tabii. Ama bildiğim birkaç cümleyle yeni bir kültür içinde dolanmak için aralanmış bir kapı ile çok keyifli geçirilmiş bir “ben zamanı” kazandırıyor ve daha fazlasını isteyeceğimi pek sanmıyorum.


İçinde huzur bulmayacağım ve yalnızca gereksinimlerimi giderecek kadar donanımlı biri olmamı sağlayacak bir bahçeye, sürekli ve sürekli yeni şeyler ekmek bana ne kadar iyi hissettirir kestiremiyorum. Sadece domateslerden oluşan bir bahçeyle pekâlâ hayatta kalabilirim, yalnız domatesler arasında dolanmak da pek keyifli olmaz zaten; dolanmayı bir kenara bırakıp orayı ekmek için bolca vaktim olur anlayacağınız. Ama sanıyorum ki kiraz çiçekleri olan bir bahçede hem dolanıp hem de domateslerim için yeni yerler keşfetmek her zaman daha iyi gelecek bana.


Çalışmak, çabalamak, kendini geliştirmek, yorulmak ve dinlenmek üzerine uzun uzun düşünüp vardığım tek bir sonuç var şimdi: Hayatımın dolanıp rahatladığım ve keyif aldığım güzel bir bahçe olmasını istiyorum, kendime bir şeyler katma uğruna olduğum yerde durup çabaladığım bir savaş alanı değil. Bu yüzden ben de içinde dolanmaktan çok keyif alacağım harika bir bahçe yaratmak için elimden geleni yapacak ve ona en güzel çiçekleri ekeceğim.


Eda Ünden

 
 
 

3 Comments


chat
Jan 29

Sohbet Uygulaması.Kullanıcıların cep telefonları üzerinden anlık sesli ve yazılı görüntülü iletişim kurmalarına olanak sağlayan platformlardır.

Like

chat
Jan 29

Mobil Sohbet Uygulaması.Android uyumlu dokunmatik ekran akıllı cep telefonları, tablet, ipad, iphone gibi Mobil cihazlarla tek bir tıkla Mobil Sohbet’e katılabilırsıniz.

Like

chat
Jan 29
Like
  • Instagram
  • iupk logo

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Instagram
  • Twitter
  • Facebook
  • LinkedIn
  • Siyah YouTube Simgesi

©2020, İstanbul Üniversitesi Psikoloji Kulübü tarafından kurulmuştur.

bottom of page