top of page
Blog.jpg

İÜPK BLOG

Koyunlar Uyuyamayınca Ne Yapar?




Yine zorlu olacağını bildiğimiz bir sabahın gecesinde, 7 sene önceki utanç verici anımız zihnimizi terk etmemeye yeminliyken koyunlar her zaman bizim için oradadır. İstemediğimiz kadar çok koyun bir sürü halinde gelir ve bizi mışıl mışıl uyutur. Peki ya bu koyunlar uyuyamadıklarında ne yaparlar?

 

Koyun camiasında ‘Koyun kendini uyutamaz.’ diye ünlü bir söz varmış. Her gece başkalarına derman olabilirken söz konusu kendileri olduğunda ellerinin kollarının bağlanması onları da üzmüyor değilmiş. Farkındalarmış bu durumun ama yine de ‘’Koyun kendini uyutamaz.’’ diyip geçiştiriyorlarmış.

 

Bu durumu ‘Terzi kendi söküğünü dikemez’ sözünün koyunlaştırılmış versiyonu olarak düşünebiliriz. Terzi gerçekten kendi söküğünü dikemez mi? Veya bir koyun gerçekten kendi kendini uyutamaz mı? Başka kişiler için sergileyebildiğimiz becerilerimizi, bilgi birikimimizi, şefkatimizi ve ilgimizi çoğu zaman kendimiz için kullanamamamız bir tesadüf mü?

 

Yaşadığımız toplumda sevgi nesnemiz çoğu zaman diğerleridir. Diğerlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, diğerlerini sevmeye, diğerlerine göre hareket etmeye, diğerleri kadar kendimiz olabilmeye meyilliyizdir. Öz sevgi, kişinin sevgi nesnesinin ‘’kendisi’’ olması demektir. Öz sevgimiz kadar kendimizizdir diyebilir miyiz o zaman?

 

Freud’a göre yeni doğduğumuzda sevgi nesnemiz diğerleri değil, tamamen bizizdir. Tüm libidomuzu kendimize yatırdığımız bu ben-merkezci dönemde önemli olan tamamen kendi doyumumuz ve kendi ihtiyaçlarımızın karşılanmasıdır. Gelişim sürecimizi, sevgi nesnemizin başka nesnelere yönelmesi izler. Artık libidinal enerjimizi ve dürtülerimizi başka nesnelere aktarırız. Bu genellikle ilk dönemlerde bakım verenlerimizdir. Bu dönemde yaşanan zorlanmalar, gelecekte kuracağımız nesne sevgisi sınırlarını belirlemekte önemlidir.

 

Gelişim dönemimizde dürtülerimizi yönelttiğimiz sevgi nesnelerinin yanı sıra hala belirli bir düzeyde narsistizdir. Belirli bir düzeyde önemli olan bizim hazlarımız, bizim doyumlarımızdır. Fakat bu düzey bir koyunun kendini uyutabilmesi veya bir terzinin kendi söküğünü dikebilmesi için yeterli değil demek ki. İçimizdeki narsistik düzeyin çok olmasının bir problem haline gelmesini çoğu zaman konuşuruz da bu düzeyin olması gerekenden az olmasının sonuçlarını neden daha az konuşuruz?

 

Belki erken çocukluk dönemimizde sevgi nesnemizin başkaları olması gerektiği öğretildi bize çoğu zaman. Belki büyüdükçe bu atasözlerini duyduk ve gerçekten kendi söküğümüzü dikemeyeceğimize inandık. Belki sevgi nesnemizin çoğu zaman başkaları olması ve bunun karşılığında aldığımız onaylanma hissi bize haz veren şey aslında. Belki de gerçekten kendi söküğümüzü biraz az dikebiliriz veya belki de gerçekten koyunlar kendilerini uyutabilmekte pek de başarılı değil.

 

Koyunlar uyuyamayınca ne yapar peki gerçekten? Koyunlar uyuyamayınca neden herkesi uyutabilip de kendilerini uyutamadıklarını düşünür, üzülür, işin içinden çıkamaz ve bu yazıları kaleme alırlar işte.

 

Gamze Bilim

 

 

Kaynakça

Freud, S. (1914). On Narcissism. The Standard Edition of the Complete Psychological Works of Sigmund Freud, Volume XIV (1914-1916): On the History of the Psycho-Analytic Movement, Papers on Metapsychology and Other Works, 67-102

88 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

AŞIK BEYİN

  • Instagram
  • iupk logo
bottom of page