İnsanın doğduğu andan itibaren eksik olarak kabul edilişi oldukça eski bir düşüncedir. Peki bu düşünceyi biraz değiştirip insanın aslında eksik kalmak istediğini, bunun da nedenini tam olduğumuzda hazzın bitmesi olarak düşünürsek. İnsan kendinde hiç tamamlanamayacak boşluklar arar işte tam da bu yüzden.
Bu konu 22.11.21 tarihinde işlediğimiz eleştirel dersinde ele aldık. Ben fark ettim ki uzun zamandır eksik olmak için çabalıyordum. Eksik olduğum düşüncesi beynimin hep bir köşesindeydi. Zaman zaman kendimi hasta sanar bunlar için doktorların kapısını aşındırırdım. Hiçbir sonuç çıkmazdı. Komik değil mi? Doktorların söylediklerine sevinmem ve içimin rahatlaması gerekirdi ama ben paranoyak düşüncelerle doktorlara inanmamayı tercih ederdim. O dönemlerde yazdığım yazıları karıştırdım bu dersten sonra ve buldum.
28.06.19 ‘ Eksik bir şeyler var bende. Ne olduğunu ben de bilmiyorum ama eksikliğini içimde oldukça derinlerde hissedebiliyorum. En azından gelişme var eksikliği hissedebiliyorum, bu benim içimde yaşayan bir şeyler olduğuna işaret. Ruhum yaşıyor. Son çabası belki bu hisler. Umarım ruhum ölmeden bedenim bu dünyayı terk eder.’
Ben hep eksik olmak istemişim aslında. Tamamlamaya çalışmak asıl hazzı veriyor çünkü. Eğer bir hastalığım olursa ona özel davranmam gerekecek ve aslında hiçbir şeyden zevk almadığım bu dünyada yaşamak için çabalayacağım çünkü kesin olarak eksikliğimi bulmuş olacağım. Ben eksik olmak istiyorum… Ve evet ben eksiğim en az herkes kadar. Biliyorum ve sevmeye çalışıyorum çünkü en azından çaba göstermem gereken bir şeyler olduğunu biliyorum.
Ya sen hiç eksik hissettin mi? Ya da benim gibi eksik olduğunu bilmek için çabaladın mı? Yalnız olmamayı diliyorum bu yazıyı yazarken ama bir yandan yalnız olursam ve bunun benim eksikliğim olduğunu hissedersem ve bunu geçirmek için çabalamam gerekirse diye düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi.
Ebrar Sude İnce
Comments