top of page
blog.png

İÜPK BLOG

Güneşin Uyandırdığı Duygular

Güneşin hiç korkmadan içime işleyişi, yürüdüğüm yol boyu takip edişi... Arkamda sıralanan dağların, peşimden gelen yolun bitmek bilmeyişi... Sağıma baktığımda gördüğüm; ucu bucağı olmayan, neredeyse kavuşacaklarmış gibi birbirine hem yakın hem de bir o kadar uzak deniz ve gökyüzü. Maviyle yeşil aynı karede bu kadar güzel olabilir miydi, yoksa onların birbirlerine bu kadar yakışma sebepleri anın büyüsü müydü? Güneşin o sapsarı ışığı denize vurduğu için mi bu kadar güzel kokuyordu deniz? Kafamı yukarı çevirip baktığımda, hayallerime ev sahipliği yapan gökyüzü pürüzsüz değildi ama tane tane kümelenmiş pamuk şekerini andıran bulutlarla gözüme çok güzel geliyordu.

Önce adımlarım yavaşladı, sonra anın büyüsüyle vücudum tamamen olduğu yere sabitlendi. O an gözüm ne arkamda bıraktıklarımı gördü ne de kulağım ardımdan gelen sesleri duydu. Öylesine güzel bir andı ki bu, gözlerimi kapatıp bir masalın başkahramanı olarak hayal ettim kendimi. Rüzgarın dağıttığı saçlarım ve boynumda birbirine dolanan, çeşitli renklerden oluşan, yaz hissiyatı taşıyan kolyelerim... Dalgaların kayalıklara çarpışıyla oluşturduğu sesin yanına katılıp hışırdayan çalılıkların melodisi…

Kollarımı açabileceğim kadar açıyorum ve ayaklarımı tepeden aşağı sallandırırken “evet” diyorum “hayat bu”. Sen şimdi kendini belki bir film sahnesinde belki bir masalın içinde hissediyorsun ama içinden dökülen ırmaklar da var gücüyle aktığını hissettiğin duygu şelalen de hayatın kendisi. Hayat bazen seni olduğun yere sabitler; anın büyüsüyle başını döndürür, zihnini allak bullak eder. Bazen de baştan aşağı değiştirir zihnini, doğruluğuna emin olduğun tüm düşüncelerini. Yapabilirim sandığın şeyleri bazen yapamaz, o yükün altında ezilirsin. Sonra gücü tekrar içinde hissettiğin an yavaş yavaş doğrulur, enkazın altından kalkamasan bile oralara bir pencere açar, belki bir çiçek diker ve olduğun yeri sevmeye başlarsın. 

Hayat tüm bu telaşlarıyla, bazen de kendi akışında, bize bir seyir terası yaratır ve manzaranın en güzel olduğu noktaya bir bank koyup oturmamızı bekler. İşte böyle zamanlarda anlarız ki, hayat bir maraton koşusu değil, uzun mesafeli bir yürüyüş parkurudur. Parkurun kenarlarına çiçekler dikmek de, yürüdüğümüz yoldan şikâyetçi olup var olan çiçekleri soldurmak da serbest. Hayat bizden onunla yarışmamızı beklemez, nehrin karşısına geçip bize dalga çıkarmaz. Sadece ister ki elimizi uzatıp onunla beraber dans edelim, yürüdüğümüz yolu çok sevelim ve başka yolları kıskanmakla kendimizi tüketmeyelim. Hem herkesin yolu da, yolculuğu gibi kendisine aittir, hepimiz farklı dersler çıkarırız. İşte o zaman yol boyu göreceğimiz manzaralar sınırsızdır, yeter ki sevgiyle bakabilelim.


Eylül Şevval Arıcan

Yorumlar


  • Instagram
  • iupk logo

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Instagram
  • Twitter
  • Facebook
  • LinkedIn
  • Siyah YouTube Simgesi

©2020, İstanbul Üniversitesi Psikoloji Kulübü tarafından kurulmuştur.

bottom of page